19 Nisan 2012 Perşembe

Pardus'u kaldırmak

Pardus'u kaldırmak isterken sistemi açılmaz hale gelen veya bu durumdan korktuğu için kaldırmayı göze alamayan kullanıcıları okudum forumlarda, maalesef verilen bazı yanlış bilgiler de bu duruma yol açabiliyor. Aslında sorunsuz bir kaldırma için küçük bir püf noktası var işin;

Disk bölümlerini biçimlendirmeyi en sona bırakın. Önce sistemde kalmasını istediğiniz işletim sisteminin önyükleme yazılımını onarma işlemini yapın.

Windows kullanıcıları bu işlemi Windows kurulum DVD'sindeki başlangıç onarma seçeneği ile yapmalıdır. Diğer Linux dağıtımı kullanıcıları dağıtımın wiki veya forum sayfalarına bakmalıdır.

Bilgisayarı başlattığınızda Pardus'un resimdeki önyükleme menüsü ile karşılaşmıyorsanız işlem başarılı olmuş demektir, artık açtığınız diğer sistemden Pardus bölümünü biçimlendirebilirsiniz.


Eğer Pardus yerine başka bir Linux dağıtımı veya Windows kurulumu yapacaksanız zaten böyle bir işleme gerek olmayacaktır. Herhangi bir dağıtımın Live CD'si ile Pardus böümündeki dosyalara ulaşabileceğinizi de unutmayın.

10 Nisan 2012 Salı

Pardus tarihi eser oldu


Pardus projesi 2011 yılının son aylarında, kağıt üzerinde olmasa da fiilen sona erdirildi. Aslında olayların gelişimine bakınca buna sona erdirmek yerine  infaz etmek demek daha doğru olacak, infazdan sonra Pardus'un başarısızlığından ötürü suçlu bulunmuş olduğunu öğrendik. Ancak bu konuda hiçbir doyurucu açıklama ve objektif bir değerlendirme sunulmadı. 

Şimdi kimse "ama Proje devam ediyormuş...." falan demesin lütfen, Pardus'a ait herşey artık birer tarihi eserdir, yarın bir dağıtım daha çıksa bile o başka bir şey olacak.

Ben de başarısızlıklar neler olabilir diye düşünerek aslında epeydir yazmak istediğim bazı tahminleri ancak yazma fırsatı bulabildim.

Belki kötü bir ürün olduğu için başarısız görüldü. Pardus'un Türkçe hata bildirimi kabul etmesi ve Türkçe belgelendirme ve gönüllü desteği nedeniyle ülkemizde hızlıca yaygınlaşması zaten normaldi. Tarafsızca değerlendirmek için uluslararası sitelerde Pardus hakkında yapılan incelemelere ve yurt dışındaki Pardus kullanıcılarının açtıkları sitelerdeki değerlendirmelere ve desteğe bakmak gerekiyor. Ben bakınca Pardus'un  kötü bir ürün olmadığını açıkça görüyorum.

Belki de kamu kurumları kullanmadığı için başarısızdı. Demek ki pek çok kamu kurumu Pardus'a göç çalışması başlatmış ancak Pardus yetersiz-başarısız olduğu için göç yürümemiş olmalı. Böyle bir şey duyan, gören, bilen var mı? Böyle bir şey olmadı, dahası Pardus'a kısmen veya tamamen göç eden birkaç kurumun halen Pardus kullandığını biliyoruz. Hatta bugün kağıt üzerinde bir Pardus kaldıysa belki varlığını bu kurumlara borçludur. Bence Pardus kamu kurumları için de oldukça yeterli bir ürün sundu.

Zaten Pardus'un kamu kurumlarında yaygın kullanılmamış olmasının nedenini kime sorsanız size anlatır;

  1. Kamu idaresi 5 yıl boyunca kanun, yönetmelik, genelge bağlamında kamu kurumlarını Pardus göçüne hazırlayıcı, teşvik edici veya bağlayıcı hiçbir çalışma yapmadı. 
  2. Yapmadığı gibi ihalelerde MS (Microsoft) teknolojilerine bağımlılığı arttıran yatırımlara da izin verildi. Hatta daha da kötüsünü yaparak kamu hizmeti almak isteyen vatandaşların MS ürünleri satın almasını zorunlu kılan hizmetler bile sundu.
  3. Kamu'da bilgi işlem kadrolarında görevli personellerin pek çoğu kamu yararını düşünüp MSCE ve eşdeğer belgelerini duvardan indirip çekmeceye koymak istemedi. Pardus ile karşılaştıklarında Pardus'un MS teknolojileri ile olan uyumsuzluklarını ve farklılıklarını bahane ederek çamur atıp, tepeden bir bakışla ahkam kestiler. (Ama yine de memurları suçlamayıp amirlere bakın, onlara bu fırsatı veren yine kamu idaresinin iradesizliğiydi)

Kısacası kamu idaresi 5 yıl boyunca Pardus'u yok saydı, MS ürünleri kadar sahiplenmedi. Tüm bunların sorumlusu olarak Pardus infaz edilmiş olmamalı.

O zaman  Pardus yönetimi başarısızdı. Bu önerme zaten (geçtiğimiz haftalarda) Pardus'un gıyabında yapılan yargılamada en çok oyu almış görünüyor, hatta diğer maddelerin pek çoğu da kendi içerisinde yönetim başarısızlığını taşıyor. (bkz: http://nyucel.blogspot.com/2012/03/pardusun-yarn-calstaynn-ardndan-2.html)



Pardus'u infaz edenler çalıştay katılımcıları gibi sadece yöneticileri sorumlu göstermiş olsaydı yöneticileri değiştirmeleri ve yeni politikalar belirlemeleri yeterli olacaktı, ama aşırı bir tepkiyle mühendislerle birlikte projeyi tamamen dağıtmak yoluna gidildi.

Ayrıca son zamanlarda infaz nedenlerinin sadece bunlardan ibaret olmayabileceğini de düşündüm, kağıt üzerinde bir isim olarak kalan projenin BİLGEM'den ULAKBİM'e bağlanmış olması projenin çalışma şeklinin de değiştirilmek istendiğini gösterdi. Ancak bu da mühendislerle birlikte projeyi dağıtmayı gerektirecek bir sebep olmasa gerek.

Sonuçta kamu kurumlarında yaygın kullanılmaması, kötü bir ürün olması ve kötü bir yapılanma ile geliştirilmesi gibi gerekçeler yukarıda yazdıklarımı çürütecek şekilde nesnel olarak ispatlanmış olsaydı bile, bunların hiç birinin çözümü projeyi yok etmeyi gerektirmiyordu. Tabii gerçekten amaç Pardus'u devam ettirmek idiyse.

Şimdi tüm bu yazdıklarımı bir kenara koyup bir de şuna bakıyorum; Önce sorunları tespit edip çözüm arayalım, gerekiyorsa ondan sonra yok ederiz demek yerine aceleyle infaz ettikten sonra gelin bakalım neymiş bu Pardus'un başarısızlığı demenin profesyonel bir yeniden yapılanma çalışması ile ilgisi yok.

Tüm bunların ışığında projenin ipinin geçen yıl ortalarında çoktan çekilmiş olduğu, ipi çekenlerin başarı ve başarısızlık gibi bir hassasiyetlerinin olmadığı, bunların sadece bahaneler olduğu, nesnel değerlendirmeler yapılmadığı, yeniden yapılanmadan anlaşılanın yok et ve yeniden inşa et olduğu sonucuna vardım. 
 
Eh, pek çok kurumun, sevimli görünmesi için adına yeniden yapılanma denilen bu çarktan geçtiğini biliyoruz, ancak işin bu pis kısmını değerlendirecek değilim.